Ürün ve hizmetler ulusal ve uluslararası alanda çok hızlı bir şekilde dolaşmaya başlayınca, bir güvenlik ve kontrol ihtiyacı doğurmuştur. Eko-Etiket sistemi, veya daha anlaşılır bir ifade ile çevresel ürün veya hizmet etiketleri böyle bir ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır. Bu sistemde ürün ve hizmetlerin belli kriter ve niteliklere sahip olduğu garanti altına alınmış olmaktadır. Herhangi bir ürün ya da hizmetin ne zaman, nerede ve hangi koşullarda üretildiği, bu ürünün kullanım performansı, kullanım sonrası yok edilmesi ve yeniden kullanım şekillerin ne olduğu, kısaca ürünün yaşam döngüsü bu sistem ile herkese açıklanmış olmaktadır.
Kuruluşumuz da aynı yaklaşımlarla tamemen ülkemiz koşullarına uygun bir şekilde Ekomark© Standardı’nı tasarlamıştır. Bu sistem ülkemizde de gönüllülük esasına dayalıdır ve zorlama söz konusu değildir.
Aslında Avrupa Birliği’nin bu çalışmaları öncesinde de 1970’li yıllarda, enerji ve petrol fiyatlarının yükselmesi ve bu kaynaklarla bağlantılı şekilde çevre sorunları ve iklim değişikliği tartışmaları başlamıştı. O yıllarda gerekli en düşük enerji verimliliği ve otomobil sektöründe emisyon standartlarını gösteren etiketlerin kullanılması bugünkü ekolojik etiketlerin ilk örnekleridir. Enerji ve iklim tartışmaları giderek uluslararası gündemi oluşturmaya başlayınca, ekolojik etiketleme çalışmaları ile ilgili ilk yasal düzenleme 1987 yılında Avrupa Birliği’nde gerçekleşmiştir. Bu sistem daha sonra 1992 yılında yayınlanan tüzük ile yürürlüğe girmiştir.
Aynı yıllarda Uluslararası Standartlar Örgütü tarafından, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi standartları yayınlanmıştır. Daha sonra bu ISO 14020 Ekolojik Etiketler ve Deklarasyonları yayınlanmıştır. Bu standart çevresel ürün ve hizmet etiketleme ile ilgili genel çerçeveyi belirlemektedir. Arkasından ISO 14021, ISO 14024 ve ISO 14025 standartları yayınlanarak bugünkü ekolojik etiketleme sisteminin çerçevesi oluşturulmuştur.
Kozmetik ürünler, günlük yaşamın bir parçası olmuş durumdadır. Ancak bu kozmetik ürünlerin içinde, kısa vadede olmasa da uzun vadede insan sağlığına zarar veren bazı maddeler bulunmaktadır. Çeşitli cilt rahatsızlıklarının bir nedeni kozmetik ürünlerdir. Ama kozmetik ürünlerin de insan sağlığına ve çevreye zarar vermeyecek şekilde üretilmesi mümkündür. Kozmetik ürünlerin içinde hangi maddelerin bulunduğu ve bu maddelerin zararlı olup olmadıkları test ve analiz çalışmaları ile tesbit edilebilmektedir. Bu anlamda sağlık ve çevre için tehlike yaratmayacak kozmetik ürünlerin üzerine ekolojik etiket konulmaktadır.
Bugüne kadar sadece yabancı ülkelerden gelen kozmetik ürünler üzerinde rastlanan bu ekolojik etiketler artık ülkemizde üretilen ürünlerde de olabilecek. Kuruluşumuz tarafından tasarlanan Ekomark© Standardı kapsamında, üretici firmalara, ürünleri eğer standart arafından belirlenen kriterlere uygun bulunursa, Ekomark© Etiketi kullanma izni verilmektedir.
Kişisel bakım ve kozmetik sektöründe faaliyet gösteren firmalar artık ürünlerine Ekomark© Etiketi koyabilecekler. Kozmetik ürün grubunda sadece deodorantlar değil, makyaj malzemelerinden tıraş köpüklerine, sabunlardan pamuklara kadar çok sayıda ürün bulunmaktadır. Ekomark© Etiketi tüketicilere güvenebilecekleri ürünleri tercih etme imkanı sunmaktadır.