Dünyanın sürdürülebilir bir şekilde sağlayabildiği doğal kaynak miktarı ile insanların talep ettiği miktar arasındaki fark, insan yaşamını ve doğayı tehdit eden bir boyutta daralıyor. Bu farkın daralması ekolojik risktir.
Ülkemizde ve dünyada doğal kaynakların tüketilme eğilimleri parallellik göstermektedir. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de 1970’lerden beri ekolojik kapasite (ya da biyolojik kapasite) açığı büyümektedir. Yine de hesaplamalara göre bu açık, dünya ortalamasının yaklaşık üçte biri kadardır.
Ülkemizdeki ekosistemler kaynak tüketiminin sadece yarısını karşılayacak düzeydedir. Bütün dünyada ekolojik kapasiteye erişim için rekabet gittikçe artmaktadır. Önlem alınmazsa yakın zamanda doğal kaynaklar tükenecektir. Ekolojik riskler ülkemizi de tehdit etmektedir ve hafife alınacak türden değildir.
Doğal kaynakların gittikçe önemli bir hal alması karşısında ülkeler, ekolojik risk profillerini çıkarmaya başlamıştır. Ekolojik risk taşıyan ülkeler, dünyanın başka ülkelerindeki ormanlara, tatlı su kaynaklarına ve tarım alanlarına bağımlı durumdadır. Ekolojik risk çalışmaları, kaynakları yönetmek için gereken veriler toplanarak, geleceği güvence altına almak için yapılmaktadır. Ekolojik risk çalışması yapan ülkeler, sahip oldukları ekolojik varlıkların değerini ölçmekte, bunları izlemekte ve yönetmektedir. Ekolojik tehlikenin ortaya çıkardığı riskleri ortadan kaldırmanın yollarını aramaktadır.
Kısaca ekolojik risk çalışmaları doğal kaynakların korunmasını hedeflemektedir. Ekolojik risk yönetimi, çevresel sürdürülebilirlik göz önünde tutularak yapılmakta ve ilerleme göstergeleri ayrıntılı bir şekilde ortaya konmaktadır.
Ekolojik risk yönetiminde esas alınan yöntem ekolojik ayak izidir. Ekolojik ayak izi, bugün kullanılan teknoloji ve kaynak yönetimi ile insanların, toplumun veya faaliyetlerin tükettiği kaynakları yeniden üretmek ve ortaya çıkan atıkları yok etmek için gereken biyolojik olarak verimli su ve toprak alanıdır. Bu alana atık karbondioksitin emilimini sağlayacak bitki örtüsü için gerekli alanlar da girmektedir.
Kuruluşumuz tarafından, Ekomark© Standardı tasarlarken ekolojik risk yönetimi yaklaşımı da göz önünde tutulmuştur. Hem ülkemizdeki hem dünyadaki doğal kaynakların korunması ve en düşük seviyede tüketilmeye çalışılması kuruluşumuzun birinci hedefidir.
Ekomark© ekolojik risk yönetimi hakkında daha ayrıntılı bilgiler almak istenirse, kuruluşumuz yöneticileri ve çalışanları her zaman yanınızdadır.